Ney ve Neyzen

  Ney, kelime olarak Fars dilinde kamış demektir.

 Dünyada, Ney, Nay, Flute, Reed, Naiu, Nayat, Turkish Flute gibi isimlerle bilinen Ney,

  Farsça bir kelime olan Nay ve Na kelimelerinden türemiştir.

 Aşağıdaki resimde Ney olacak bir kamışın fidan halini görmektesiniz :

 

 

Ney nedir?

 Neyin, müzik terimi olarak anlamı ise belirli aralıklarla altısı önde, 1 tanesi arka kısımda olmak üzere

 yedi delik açılarak Kargı Kamışından (Arundo Donax) yapılan, baş kısmına sesi süzmek için takılan bir başpareden oluşan,

 Üst ve alt kısımlarına da zarar görmesin diye parazvane adı verilen sert cisimler takılan nefesli enstrumanın adıdır.

 Aşağıdaki resimde Ney olabilecek kargı kamışlarını (Arundo Donax) görmektesiniz :

 

 

Kargı Kamışının kullanım alanları:

 Ney, bildiğimiz saz kamışından yapılır.

 Ancak bu kamışların Kargı Kamışı (Arundo Donax) olması gerekiyor.

 Aruno Donax, Ney yapımının yanısıra bitkisel örücülük ve dokumacılık olarak da hammadde

kaynağı olarak da kullanılmaktadır.

 Ayrıca, kimyasal içeriği ve lifsel özelliklerinden dolayı potansiyel olarak selüloz ve kağıt endüstrisi ile kompozit levha üretimi için uygun bir hammadde özelliği taşımaktadır.

 Geleneksel tıpta tedavi amaçlı kullanıldığı, rayon, kağıt, kağıt hamuru, yonga levha üretimi ve biyoenerji eldesi için uygun özellikte bir lignoselülozik materyal olduğu kanıtlanmıştır.

Kargı Kamışının yetiştirilme alanları:

 Kargı Kamışının, Akdeniz ülkelerinin doğal bir türü olduğu kabul edilmektedir.

 Bazı kullanım alanlarının bulunmasından dolayı yarı tropikal ve ılıman bölgelerde örneğin Hindistan, Burma, Çin,

Kuzey ve Güney Amerika, Avustralya, Kuzey ve Güney Afrika, Nil Nehri, Orta Doğu, Güney Avrupa ve Akdeniz civarında yetişmekte ya da yetiştirilmektedir.

 Binlerce yıldır çeşitli amaçlar için kullanılan bu bitkinin hızlı ve kolay büyümesi verimliliğine katkı sağlamaktadır.

  Ülkemizde ise Ege, Akdeniz, Marmara ve Kuzeydoğu Anadolu bölgelerinde Kargı kamışı doğal olarak yayılış göstermektedir .

 Günümüzde en çok Hatay, Samandağ civarında Ney olabilecek kamışa rastlanır.

 Bugün bile Ney yapımcıları kamışları genellikle bu bölgeden temin ederler.

 Samandağ kumsalı, Dünyada nesli yok olmak üzere olan Caretta Caretta ve Chelonia Mydas (Yeşil Deniz Kaplumbağası) olarak bilinen

 iki tür deniz kaplumbağasına ev sahipliği yapmaktadır.

 Aşağıdaki resimde Caretta Caretta örneğini görmektesiniz.

 

 

 Aşağıdaki resimde Chelonia Mydas örneğini görmektesiniz.

 

  Doğayı koruma adına şimdilik Samandağ'da Neylik kamış için kesime izin verilmiyor.

 Son zamanlarda üzülerek belirtiyorum ki Kasım, Aralık aylarında kesilmesi gereken Neylik kamışlar, daha erken zamanlarda kesiliyor.

 Ağustos ayında bile Neylik kamış kesene rastladık.

 Bizden ve diğer Ney yapımcılarından gelen şikayetler doğrultusunda, kasım ayından daha erken bir zamanda Neylik kamış kesmek Samandağ'da yine yasaklanmış durumda.

 Samandağ :

  Samandað

 Ayrıca, Afyon, Kütahya, Adana, Artvin, Aydın, Nazilli, Balıkesir, Bursa, Kocaeli, Manisa, Muğla,

 Tekirdağ ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (Girne), Ney olabilecek Kargı Kamışları bulunmaktadır.

 

Ney enstrumanının kimyasal özellikleri:

 Aşağıdaki tabloda, Neyin kimyasal özellikleri hakkında bilgi verilmektedir:

Ham
Mmadde

Yoğunluk (kg/m3)

L.K (mm)/ T.S.
ED (Mpa)
EM (Mpa)
YDÇD
(Mpa)
KA (%)
Tutkal
Miktarı
Kargı Kamış (NEY)
628-758
7.25- 10.60/ 1

9,9-
17,7

1468
3026

0.54-1.31
15.04-35.91
8,UF

 Ney olabilecek kargı kamışı yani Arundo Donax, Gramineae familyasının Arundinoideae alt familyasındandır.

 Dünya genelinde ve birbirinden farklı yetişme koşullarında gelişim göstermesinden

dolayı bir lignoselülo

hammadde kaynağı olarak görülmektedir.

  Neylik kamış, sulak alanlarla birlikte bol nemli, çakıllı, kumlu, ağır killi hatta tuzlu toprak gibi

düşük kalitedeki topraklara dahi yetişebilmektedir.

  Yüksek su depolama özelliğinden ve toprağı erozyondan korumayı sağlayan

kök sistemleri sayesinde şiddetli kuraklık koşullarına tolerans gösterebildiği de bilinmektedir.

  Ney, Dünyada geniş bir alanda yayılış gösteren kargı kamışı sap, nodi ve internodilerden meydana gelen,

eşeysiz üreyen bir türdür. İnternodilerin içi boş olup, her nodiden bir yaprak meydana gelmektedir.

Yaprakları 30-100 cm uzunlukta ve 2-7 cm genişliğindedir.

Delikli gövde yapısındaki kamışlar 1- 4 cm çapa sahiptir.

 Ney için ideal olan çap,başta uzunluğuna bağlı olarak 21 ile 28 mm arasında olan çaplardır.

 

 Ney, otsu bir bitki olmakla birlikte, kimyasal yapısını odun hammedsine benzer şekilde,

selülöz, hemiselüloz, lignin ve ekstraktifler oluşturmaktadır.

 Kargı kamışının prolizi ile üretilen, biyoyağın içerisinde asit, keton, furan, bezen, şeker,

 metoksifenol, dimetoksifenol ve multifonksiyonel bileşikler bulunduğunu,

 monosakkarit olarak ise; %62.30 glikoz, %33.88 ksiloz, %2 arabinoz, %0.84 galaktoz,

%0.65 4-0 metil glukoronik asit,

  %0.35 mannoz,

 

Kargı Kamışı, Ney enstrumanı oluyor:

 Kullanımı yaklaşık olarak 5.000 yıl öncesine dayandığı düşünülen Arundo Donax müzik kültürünün

 gelişmesine önemli katkılarda bulunmuştur.

  Neyin ise başlangıç tarihinin M.Ö 3000 li yıllara dayandığı varsayılmaktadır.

 Ney tarihi ile ilgili daha detaylı bilgiyi Ney Tarihi bölümünden inceliyebilirsiniz.

  Ney enstrumanının ayrıca Reed kelimesinin İncil kökenli olduğu ve dinsel anlamda önemli bir enstruman olduğu düşünülmektedir.

  Ney, bildiğiniz gibi İslam kültüründe de tasavvuf müziğinin vazgeçilmez enstrumanıdır.

Her Kargı Kamışı ya da Arundo Donax, Ney enstrumanı olur mu?

  Elastikiyet direnci ve rutubete dayanım özelliklerinin iyi oluşu üflemeli çalgı üretiminde Arundo donax' ın tercih edilmesinin birinci nedenidir.

 Ancak bu kamışların Ney olabilmesi için: 9 boğumlu ve sık aralıklı olması gerekir.

 Başka bir ifadeyle Ney olabilecek bir kamış öncelikle Kargı Kamışı (Arundo Donax) olmalıdır.

 İkinci olarak dokuz boğumlu olmalıdır.

 Son olarak da aralıklarının sık olması gerekir.

 

 Kargı kamışının diğer kamışlardan farkı kısa, sık boğumlu ve boğumlarının birbirine yakın olmasıdır.

 

 Arundo Donax ya da Kargı kamışı ve yaprakları.

 

 Kargı Kamışı, nadir de olsa bataklık ya da göl kenarında da yetişebiliyor :

 

 Alıntıları web sitemizin Kaynaklar bölümünden ulaşabilirsiniz.

 

Neyzen ne demektir?

 Neyzen, Ney enstrumanını icra eden yani Neyi üfleyen kişiye verilen isimdir.

 Neyzen tabiri ise Farsça çalan, icrâ eden anlamına gelen "zeden" kelimesinden meydana gelmiş ve

Ney ismi ile birleşerek "Neyzeden" olmuştur.

 Yıllar içerisinde kelime yuvarlanarak Neyzen kelimesi olarak günümüzdeki yerini almıştır.

 Neyzen tabiri, Neyzen Niyazi Sayın ya da Neyzen Aka Gündüz Kutbay gibi ifadeler ile kullanılır.

 Osmanlı döneminde, Ney kelimesini kullanmadan önce,

arapça bir kelime olan Nay kelimesi kullanılıyordu. Nay üfleyen kişilere de Nayi deniyordu.

 Nayi kelimesi, Nayi Osman Dede, Nayi Zekai Dede gibi ifadeler ile kullanılırdı.

 Neyler, Başpareler ve Ney standımız:

 

 Neyzenbaşı ne demektir :

 Neyzenbaşı, Mevlevihanelerde ya da Mevlevi ayini yapılabilecek yerlerdeki Mevlevi ayinleri icralarında

 birinci Neyzen olarak görev yapan Neyzene verilen isimdir.

 Neyzenbaşı, bir çeşit Baş Neyzen anlamındadır.

 Tabi ki Neyzenbaşı en iyi, en kıdemli ya da en usta olan Neyzen olmalıdır.

 Neyzenbaşı, Mevlevi ayinlerinde Ses ve Saz topluluğu (Mutrip) içerisinde en sağ tarafta yerini alır.

 Neyzenbaşı tabiri için eskiden, Ser -Neyzen ya da Ser -Nayi ifadeleri de kullanılırmış.

 Oturularak çalınan Ney, Mevlevi Ayinlerinde ayakta da icra edilirdi.

 Aşağıdaki resimde küçük bir mutrip heyeti örneği görmektesiniz:

 Neyzenbaşı bize göre sağ taraftaki Neyzendir.

 

 

Ney ve Mesnevi

 Ney sazının gelişmesinde ve yayılmasında şüphesiz ki Mevlânâ Celaleddin-i Rumi'nin önemi büyük olmuştur.

 Kendisine Anadolu'da yerleşmiş olmasından dolayı Rûmi (Diyar-i Rûm ) ismi sonradan eklenmiştir.

 Mevlânâ Celaleddin-i Rumi, Neyi en büyük eseri olan Kitâb-ı Mesnevisinde Ney enstrumanını, İnsan-ı Kâmil'e benzetir.

 Yirmibeş Binden fazla beyit içeren bu eserin bir diğer adı da Hüsami-Nâme dir.

 Mesnevi, Hüsamiddün Çelebi'nin talebi üzerine yazıldığı için Hüsami-Nâme ismi verilse de tüm dünyada MESNEVİ olarak bilinir.

 

 Hazret-i Mevlâna bir rubâisinde :

  "Ney'i dinle ki neler neler söylüyor.

 Allah'ın gizli sırlarını tekellüm ediyor, yüzü sararmış, içi boşalmış, başı kesilmiş ya da

 Neyzenin nefesine terkedilmiş olduğu halde dilsiz kelamsız Hüda, Hüda diyor."

 

Mesnevide bulunan Ney ile ilgili önemli Beyitlerden şu örnekleri verebiliriz:

 Mesnevi aşağıdaki beyit ile başlar :

 "Bişnev in Ney çün î küned, Ez cûdâ yîhâ hikayet mî küned" beyiti ile başlar:

 "Şu Neyin nasıl şikayet etmekte olduğunu dinle; Onun Nevası ayrılık hikayesidir" anlamına gelir.

 

Başka bir beyitte :

 "Kez Neyistan tâ merâ bübrîdeend, Ez nefirem merd ü zen nâlideend."

 "Beni kamışlıktan kestikleri an, Kadın, erkek inledi feryadımdan."

 

Başka bir beyitte :

 "Sîne hâhem şerha şerha ez firâk Tâ bigûyem şerh-i derd-i iştiyâk"

 "İsterim hasretle doğranmış yürek, Derdimi dökeyim feryâd ederek." buyuruyor ve devam ediyor:

  Aslından kopup da ayrı kalanlar, Yine o kavuşma gününü arar.

 Her mecliste geldim ben âh ü zâra, Eş oldum bedbahta ve bahtiyara.

 Her biri sandı ki bana oldu yâr, Lakin aramadı bende ne sır var?

 Sırrım feryadımdan değildir uzak, O nuru yok sanır lakin göz,kulak

 Gizli değildir can tene, ten cana; Canı görmek için izin yok sana.

 

Başka bir beyitte :

 "Âteşest în bang-i Nay ü nîst bâd, Herki înateş nedâred nîst bâd."

 "Ateştir bu Neyin sesi, hava değil; Kimde bu ateş yoksa ölmüş bil."

 

Başka bir beyitte :

 "Âteş-i ışkest ke'nder Ney fütad, Cûşiş-i ışkest ke'ndermey fütad."

 "Aşk, ateş olmuştur dökülmüştür Neye, Cezbesi aşkın karışmıştır Meye."

 

Başka bir beyitte :

 "Ney harif-i herki ez yârî bürid, Perdehâyeş perdehây-i mâ dirîd."

 Yârdan ayrılanın Ney gönül sesi, Perdemizi yırttı onun perdesi " anlamındadır.

 Ney, yârinden ayrılmış olanın arkadaşıdır.

Onun makam perdeleri, bizim nûrani ve zulmâni perdelerimizi yani vuslata olan perdelerimizi yırtmıştır.

 

Başka bir beyitte :

 "Hem çü Ney zehri vü tiryaki ki did, Hem çü Ney demsâz ü müştakî ki dîd."

 "Kim görmüş Ney gibi, zehir ve derman;Kim görmüş Ney gibi, bir dost ve hayran."

 

Başka bir beyitte :

 "Ney hadîs-i râh-i pür mîküned Kıssahây-i ışk-ı mecnûn mîküned."

 "Ney kanlarla dolu yolları söyler.Ney, Mecnun aşkını hikaye eder."buyuruyor.

 Bu aklı kim anlar bîhuştan başka, Dile Mahrem var mı, kulaktan ayrı.

 Günler gam içinde vakitsiz soldu, Günler yanışların yoldaşı oldu.

 Sen varsın günlerim ne gam gittiyse, Sen kal temizlikte eşi yok kimse.

 Balıktan gayrisi suyuna kandı, Nasipsizin günü gecikip yandı.

 Pişkinin halini hiç anlar mı ham?

Söz kısa gerektir şimdi vesselam.

 

Başka bir beyitte :

 "Her du Ney hordend, ez yek âbor İn yeki halî vu an pur ez şeker ."

 "İki farklı kamış aynı dereden su içtikleri hâlde biri boştur, diğeri ise şekerle doludur.”

 

Başka bir beyitte :

 "Neyin varsa, al da susmak yönüne doğru çek götür.Kâmil bir insan olmak istiyorsan sus,

konuşma eyleminden sakın."

 Bu beyitte Hazret-i Pîr, " Tarikat ve Hakikat ehlinin arasında,

iyi bir insan olmak arzusunda isen, gereksiz konuşmalarla, kendini ortaya atma.

Şöhretten, gösterişten kaçın!" demek istiyor.

  Yukarıda okuduğunuz beyitte Ney kavramı, enstruman olarak kullanılmamıştır.

Yani beyitin,Ney çalgısı ile bir ilgisi yoktur.

Ancak Tasavvuf ehlinde susmanın ne kadar önemli olduğunu ifade etmek için bu beyite de yer veriyoruz.

 

Başka bir beyitte :

 "Tâ girih bâ-Ney büved hem-raz nîst, Hem-nişin-î ân leb û âvâz nîst."

 "Ney boğumlu değilse sırdaş, en yakın arkadaş olamaz (Ney olamaz) dudakla,

sesle üflenemez." buyuruyor.

 Hazret-i Pir, yine bir beyitinde Padişah Meclisini tanımlarken şöyle yazmış:

 "O uzak meclis içerisinde dostluklar içinde dostluklar vardır.

 Acımalar, coşmalar, taşmalar, hep birliktedir."Orada, Çeng ve Ney sesinden başka bir ses duymazsın"

 

Başka bir beyitte :

 "Bir Neyzenin Neye üflemesi, Neyin kabiliyetine göredir, Neyzenin kudretine göre değildir."

 

 Kitâb-ı Mesnevi'de, Ney ile ilgili bir de fıkra bulunmakta :

  "Bir Neyzen güzel üflüyordu.

  Ansızın alt tarafından bir rüzgar esti.

  Neyzen ise Neyi rüzgara doğru ters yönden tuttu ve sen benden daha iyi üflersen al da üfle dedi."

 Mevlânâ Celaleddin-i Rumi,Neyden farklı olarak Zurna enstrumanı için de :

 "Nale-i surna vu tehdid-i dohol Çize ki maned bedan nakur-i gul."

 "Zurnanın figànı ile davul sesleri, bir parçacık, kıyâmet gününde çalınacak olan

Sur borusunun sesine benzer."

diyerek zurna enstrumanını bize tanıtıyor.

 

  Ayrıca Tanbur enstrumanı için :

 "Bang-i gerdeşha-yi erhest_in ki halk Mi seranideş be-tanbur-u be-hak."

 “Halkın tanbur ve ağızla terennüm ettikleri, feleğin devirlerinden çıkan seslerdir.”

diye belirtmiştir.

 Hazreti Pir'in şöyle bir de şiiri vardır :

 Tanbur bir kere inlemeye başladımı, gönül başsız,

 Ayaksız bir halde onun kapısında zincir olur.

 Çünkü onun telinde gizli bir ses,

  Gel ey aranan yoldaş gel diye çağırır.

 Kaynak :Mesnevi Şerhi (Tahir'ül Mevlevi 1-2-3-4-5-6-7-8-9 ve 10.ciltler.)

 

 Neyin Ses Alanı

 Neyin Ses Alaný

 Yaklaşık üç oktav Ses alanı olan Ney, Porte altı Sol (Kaba Rast) perdesinden başlayıp,

 porte üstü Re (Tiz Neva) sesine kadar çıkabilen bir enstrumandır.

 Piyano ya da Keman gibi ses alanı çok geniş olmadığından Transpoze yapılmasına imkan vermez.

 Ney sesleri ile ilgili olarak daha detaylı bilgileri Ney Dersleri bölümünden öğrenebilirsiniz.

 

 Neyde Dem Ses ne demektir :

 Ney enstrumanından çıkan en pes sekizlideki seslere Dem Sesler adı verilir.

 Neyden dem ses çıkarmak zordur fakat bu dem sesler çok etkileyici bir tınıya sahiptir.

 Dem Seslerden oluşan Saba Makamında Ney Taksimi:

 

 Aşağıdaki Portede Rast perdesinden Yegah perdesine kadar olan Dem Sesleri görmektesiniz :

 Resmin üzerine tıklayarak büyütebilirsiniz.

 Aşağıdaki Portede Yegah perdesinden Kaba Rast perdesine kadar olan Dem Sesleri görmektesiniz :

 Resmin üzerine tıklayarak büyütebilirsiniz.

 Dem sesler konusuna Ney dersleri bölümümüzden, 14. dersimizde ayrıca değineceğiz.

 Aşağıdaki Nota sayfasında ise Porte altındaki Do perdesinden Porte üstündeki Re perdesine kadar olan Sesleri görmektesiniz :

 Resmin üzerine tıklayarak büyütebilirsiniz.

 Aslında iyi bir Neyzen, Porte altındaki Sôl perdesini daha da pestleştirerek

  Porte altındaki Fa diyez (Kaba Eviç) perdesine kadar çıkartabilir

ancak orkestra icralarında bu ses genellikle kullanılmaz.

 Porte altındaki Fa diyez (Kaba Eviç) perdesi :

 

 Aynı şekilde tiz perdelerde de porte üstündeki Mi perdesi (Tiz Hüseyni),

 porte üstü Fa perdesi (Tiz Acem ) de Neyzene ve Neye bağlı olarak çıkartılır ancak

belirttiğim gibi orkestra icralarında kullanılmaz.

 Neyzenlerin çıkarttığı bu çok tiz ve en pes sesler diğer enstrumanların sesleri ile genellikle uyuşmaz.

 Porte üstü Mi (Tiz Hüseyni) perdesi :

 

  Porte üstü Fa (Tiz Acem ) perdesi :

 

  Neyzen, Neyi yaklaşık 45 derecelik bir açıyla tutarak üfler.

 

  Daha açıkcası vizyon olarak 45 derecelik açıyla üflediğimiz doğrudur .

  Ancak kafamızın eğimi de söz konusu olunca daha farklı bir açı karşımıza çıkacaktır:

 

  Gördüğünüz gibi kendimden örnek verecek olursam ben 45 derecelik bir açıyla üflemekteyim.

  Aslında bu üfleme açısının bir standartı yoktur ve olamaz da.

  Bir Neyzen tüm sesleri kendi üfleme açısına göre çıkartıyorsa ve doğru pozisyonda üflüyorsa,

 başını çok eğiyor ya da başını çok dik tutuyor eleştirisini yapamayız.

  Sadece görüntü olarak daha iyi bir vizyon adına Neyimizi üflerken başımızı aşağı doğru fazla eğmemeliyiz.

  Bu durum Neyimizi üflerken ilk zamanlarda kazanılan bir alışkanlıktır.

  Yine kendimden örnek veriyorum, başımı özellikle

 

  Neylik kamış dokuz boğumlu olmalıdır. Ayrıca, sarı renkli, sert ve sık lifli, düzgün, eğik olmayan bir kamış olmalıdır.

  Bu özellikleri itibariyle her kamıştan Ney olamıyor.

  Ney ve Baþpare

  Ney olacak kamışlar, sonbaharda kesilir ve yaklaşık üç ay kadar kurutulur.

  Bu ilk kurutmadan sonra kamışlar aşağıdan ve yukarıdan ikişer boğum kesilir ve yeniden kurutmaya alınır.

  Kapalı bir alanda yapılacak bu ikinci kurutma en az 1 yıl

  Kamışların kesildikten ve kabukları alındıktan sonraki görüntüleri:

 

  Bu bekletme işleminden sonra kamışlar, Ney olma aşamasındadır. Kamışlar kurumadan çıkartılır,

  eğik ve şekilsiz olanlar ayrılır ve Ney olacak iyi kamışlar belirlenir.

  Ney yapımcıları bu Neylerin açılacak deliklerini önceden belirler, işaretler ve

  düzgün bir şekilde kamışı belirli noktalarından delerler. Kamış, artık Ney halini almıştır ve kendini sahiplenecek bir Neyzen beklemektedirler.

  Kamışların kurutulduktan sonraki görüntüleri :

 

  Kurutma işlemi daha az olursa Neyden ileriki dönemlerde eğilmeler, kamışın dış yüzeyinde büzülmeler olmaktadır.

  Ancak bu durumu yani tam olarak kurutulup kurutulmadıklarını Neye baktığımızda hemen anlayamıyoruz.

  Belirli bir dönem Neyimizi üfledikten sonra anlaşılıyor.

 

  ÖNEMLİ NOT :

  Bazı Ney yapımcıları daha kısa zamanda Ney üretmek için ya da daha fazla

para kazanmak için gizli bir şekilde

Neylik kamışları bildiğimiz piknik tüpte yakarak kuruturlar hatta kızgın yağa

sokup çıkartarak rengini de koyulaştırırlar.

  Her sektörde olduğu gibi bizim Ney Yapım sektöründe de kötü niyetli kişiler bir hayli var.

  Ney satın alırken dikkat ediniz :

  Neyimizi güvenebileceğimiz yerden satın almalıyız.

 Neyimizi satın alırken "ilerde eğilme olursa getiririm" şeklinde açık ifadelerde bulunmalıyız.

 

 Başpare nedir ?

  Neyin üst ucuna sesin daha net ve keskin çıkması için BAŞPÂRE adı verilen bir aparat takılır.

  Aşağıdaki resimlerde başpare olmaya aday bir mamut dişi görmektesiniz.

 

  Resimde görmüş olduğunuz bu Mamut dişinin başpare olmuş halini görmektesiniz.

 

  Mamut dişinden yapılan bir başpareden aldığımız performans manda boynuzu ile eşdeğer çıktı.

Sanıyorum Neyzenler arasında bunu ilk deneyen acizane benim.

Sultan 3.Selim Han ve 5. Mehmet gibi Neyzen padişahlarımızın da

mamut dişi başpare kullandığını sanmıyorum

zira böyle bir başpare hiç bir saray ve müzede sergilenmemektedir.

 

 

  Aşağıdaki resimde başpare örneklerini görebilirsiniz.

  Başpâre yapımında, manda boynuzu, fildişi, koç boynuzu, gergedan boynuzu kullanılır.

  Ağaçlardan da, abanoz ağacı, zeytin ağacı, sert Afrika ağaçları,tik ağacı,

  gül ağacı gibi sert ağaçlar kulanılır.

  Bunlar içerisinde en performanslı olanı Manda boynuzu olanıdır:

Aşağıdaki resimde Fildişinden yapılmış bir Başpare görmektesiniz:

Fildiþi Baçpare

Aşağıdaki resimde Koçboynuzu kakmalı bir Başpare görmektesiniz:

 

  Neyler ve başpareler:

 

Başpârelerin dudağa temas eden dış çapı (rim), iç yüzeyindeki hazne derinliği (cup) ve dış çapları standart değildir.

Ölçüler Neyzenin dudak yapısına, kalınlığına göre değişebilir.

Başpâre, sesin daha gür çıkmasını sağlar.

Başpâre, sadece Türk Neyzenlere ait bir gelenektir.

Örneğin, Arap asıllı Neyzenler genelde nısfiye ya da Piccolo olarak tanımlanan küçük Neyleri üfledikleri için

pek başpâre kullanmazlar.

  Sonra zamanlarda maliyeti ucuz diye DELRİN ya da DERLİN başpareler kullanılmaktadır:

 Termoset Plastikler grubundan olan Derlin,

Yüksek mekanik sağlamlık açısından pek çok yerde kullanılan bir malzemedir.

 -50 / + 110 C° çalışma ısı aralığı ile geniş kullanım alanına sahip olan bu malzeme kolay işlenebilir özelliği ile

bâşpare yapımında da kullanılmaktadır.

 Resmin üzerine tıklayarak daha fazla Başpare çeşitleri görebilirsiniz.

 Ayrıca, başparenin korunması hakkında daha fazla bilgi almak için linki tıklayınız.

 

 Parazvane nedir :

Neyin her iki ucuna, çatlamaması için Parazvana ya da Parazvâne adı verilen aparat takılır.

Parazvâne, Neyimizi çarpmaya ya da herhangi bir darbeye karşı korur.

Özellikle üst kısıma takdığımız Parazvâne, başpareyi Neyimize takarken kamışın çatlamasını önlemede etkilidir.

Neyimizin üst kısmına takılan Parazvane:

Bu aparatlar, genelde bafon, gümüş, bakır, bronz, sert alaşımlı bir madde ya da bakır olabilir.

Bu seçimler Neyzenin ya da Ney yapımcısının maliyete bağlı olarak tercihine bağlıdır.

Alt kısıma takılan başpare de aynı şekilde Neyimizi darbelere karşı korumada etkilidir.

Neyimizin alt kısmına takılan Parazvane :

 Resmin üzerine tıklayarak Parazvane çeşitlerini görebilirsiniz.

 Bir Neyzen, Türk müziğine özgü koma sesler denilen ara sesleri çıkartmak için,

 delikleri yarım ya da çeyrek kapatarak Neyini farklı pozisyonlarda üfleyebilir.

 Kimi seslerde Neyzen, başını hafifçe, sola ya da sağa çevirerek kafa hareketleri ile komalı sesleri bulur.

 

 Mevlevi müziğinin iki ana çalgısından biri olan Ney (diğeri ise Kudüm) din dışı müzik türlerinde de yaygındır.

 

 Çeşitli boyda Neyler vardır.Her birinin ayrı ayrı isimleri vardır.

 Pestten Tize doğru isimleri: Bolahenk, Davut Mabeyn, Davut, Şah, Mansur Mabeyn,

Mansur, Kız Mabeyn, Kız, Yıldız, Müstahsen, Süpürde, Bolahenk Mabeyn ve Bolahenk Nısfiyedir.

  Bu isimler aynı zamanda Türk Müziğindeki tonların da adıdır.

 Yedisinin tonu naturel sesler, beşinin tonu ara sesler olmak üzere toplam Oniki çeşit Ney vardır.

 Ney Çeşitleri bölümüne bakarsanız daha kapsamlı bilgilere ulaşırsınız.

 Bu 12 çeşit Neyin boyu yarı yarıya kısa olan ve bir oktav yukarıdan ses veren Neylerin isimine de Nısfîye Neyler denir.

 Nısfiye Neyler tam bir oktav üstten yani bir oktav tiz olarak tınlar.

 Nısfiye ya da Piccolo Neyleri de sayarsak Neyler yirmi çeşittir diyebiliriz.

 Aşağıdaki resimde Mansur Nısfiye (LA) örneğini görmektesiniz.

 

  Aşağıdaki resime tıklayarak Ney Çeşitleri sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

 Ney Çeþitleri

  Bolahenk, davut gibi çok uzun ve çalması zor olan bu Neylerin, daha çok nısfiyeleri kullanılır.

  Temel sesi bemollü ses olan Neylere de Mabeyn Neyler denir.

  La bemol, Si Bemol, Re bemol, Mi bemol tonlarındaki Neylerin genel adı Mabeyn Neylerdir.

  Ney enstrumanı için Ney çalmak yerine Ney üflemek tabiri kullanır.

  Burada üflemenin mecazi bir anlamı vardır.

  Nedeni,İslam dinine göre,

  Allah'ın insanı yaratırken ruhuna üfleyerek yaratmış olmasından kaynaklanır.

  Neyzen Zeki Sözen için tıklayabirsiniz :

  Zeki Sözen

 

Sayfa Başı

© www.neyzenim.com Neyzen Zeki Sözen